13 Ağustos 2012 Pazartesi

sıcak çok sıcak

Bundan 2 yıl öncesinin yazıydı. Kavurucu sıcaklardan dolayı burnumu dahi dışarı çıkaramıyordum. Çıkaramıyordum çünkü ben güneşte dışarı çıktığımda hemen burnum kızarıyor.. Hayır yanmıyor bildiğiniz domates gibi kızarıyor. Beyaz bir suratın tam ortasında kıppkırrrmızı bi burun, rezalet yani! Asıl sebep kavurucu sıcaklık olsa da bu da önemli bir etkendi benim için..

Sıcaktan bunalınca evin en güneş almayan köşelerini mesken tutup güneşle köşe kapmaca oynuyordum. Geceler ise tam bir kabustu, yatak yorgan dar geliyordu. Uyku ise hak getire!Uyuyamadığım için yatakta debelenip duruyor, bir yandan da sıkıntıdan ayağımın altına gelen her şeyi tepikliyordum. Bu çoğu zaman eşimin bacağı, böğrü, kolu falan oluyordu. Allah' tan uykusu derindi de haberi olmuyordu sabaha kadar yediği sopadan:)) Sadece arada bir "yaaa sıcaklardan galiba sabah sanki üzerimden kamyon geçmiş gibi halsiz kalkıyorum" derdi :))

İşte böyle bir günün akşamında bir yandan bulduğum bir karton parçasıylan yellenirkene eşime; "Sence de eve klima almanın zamanı gelmedi mi beeyy?! Böyle giderse kışı göremiycez" dedim.

Sıcaktan kanepeden eriyip akmak üzereyken bilirkişi edasıyla cevapladı beni eşim; "Yazın klima mı alınır Eflatun? Uçurmuşlardır şimdi fiyatları, kış gelsin fiyatlar düşsün alırız"

"Ne alaka yaa? Mevsimlik kıyafet mi alıyoruz ki sezonu geçince fiyat düşürsünler?"

"Bak işte iyi düşünmüyorsun! Hava çok sıcak olduğu için şu an klima satışlarında patlama var. Bu yüzden fiyatı ikiye katlandı klimaların. Hava sıcaklığı düşünce fiyat da düşer, o zaman alırız"

"Nerden biliyosun, araştırdın mı ki?"

"Araştırmaya gerek yok ki, bu her zaman böyledir. Talep edilen herşey fiyatını ikiye katlar!"

Birden aklıma televizyonda Maranki'nin kozmik temizlik için pancarı tavsiye etmesiyle beraber 2 liraya satılan pancar fiyatının 8 liraya fırlaması geldi. Ne alaka demeyin geldi işte! Demek ki bizim herif haklıydı! "Heeee" dedim "var bu herifin bi bildiği, sabret Eflatun!"..

Ve kışı beklemek üzere antredeki ayakkabılığın yanına sığıştım. Çünkü evin en güneş almayan noktası orasıydı.

2 gün geçmediydi ki ben yine mızırdanmaya başladım."Ooofff çok sıcak, ben dayanamıycam bari bi vantilatör alalım yaa"

"Ama hayatım şimdi yaz ya, vantilatör fiyatları............."

"Aaaaayyyhhh yeter ama, isterse milyar olsun alıcam işte, çatlayacak mıyız mübarek. Tabi sen klimalı işyerinde rahatsın, iş çıkışı da klimalı arabanla rahatsın ohhh misss.. Biz naapalım ölelim mi? hııı  vır vır vır dır dır dır......."

Artık sıcağın verdiği sıkıntıyla nası carladıysam herife ertesi gün eve geldi vantilatör. Şimdi düşünüyorum da acaba bu carlamayı klima için yapsaydım o gün bugündür  püfür püfür bi evde oturuyo olabilir miydim? Neyse, geçti Bor'un pazarı.....

Sonuçta ha bugün ha yarın derken o yazı ve ertesi yazı vantilatörle atlattık. Bu yaz ise havalar ısınınca tekrar gündemimize geldi klima almak ama; pazarın içine dalınca gözüne fener tutulmuş tavşan gibi kalakaldık ortada. Ne menem bi işmiş klima almak arkadaş töbe töbee!

İnverter mi olsun split mi, o marka mı olsun bu markamı, şu kadar btu mu yeterli bu kadar btu mu, o pahalı bu ucuz, bu yılların markası bu yeni girmiş piyasaya, bu havayı temizliyo şu temizlemiyo, bu fazla elektrik yakıyo şu yakmıyo......... derken tam bir ay araştırma yaptık. Sonuçta bir arpa boyu yol alamadığımızı farkettiğimizde vazgeçer gibi olduk! Zira biz araştırmayı derinleştirdikçe havalar ufaktan serinlemeye başlamıştı bile.

En son aniden tekrar 40 dereceye fırlayan havada bu soru(n)lar nedeniyle kafayı üşütmemek için, bütün çok bilmiş tavsiyelere kulağımızı tıkayıp, en yakın bayiden bütçemize en uygun klimayı alıp taktırdık. Onca tantanadan sonra böyle yapmamızın sebebi ise gayet açık "sene de hepi topu 2 ay kullanılacak bi eşyaya bi dünya para ödememek". Ohh püfür püfür valla missss:)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder